Pazar, Ekim 29, 2006

saç, kısa kısa

Apartman kapısından girmeden evvel bu ocaktan önce kısacık saçlarım olacağını bilmiştim çünkü yine saçlarımı azıcık kesesim gelmiş idi. Azıcık biraz fazla oldu...Virna arkaları kessene birez dedim. O da kesti. ilk başlarda çok ısındı sonlara doğru kaynama noktasında makası elinden bırakıp olmadı bu makinayla düzelteyim dedi. O anda uyandım... ne? O kadar kısa mı oldu? 2 dakika sonra kafamda bere kuaföre koşarken çok güldük Virnayla... Kuaför Abi düzeltti... Virna beğendi... Ben ağlamaklı... Eve döndük... Çok garip birşey bu saç... Sanki bütün yaşam motivasyonum saçlarla beraber çöpte... suratım 115 karış... iki saat geçti ben tekrar kuaför abiye koştum hepsini kessin diye. Kesti. 6 sene evvelki selinimsi oldum. Kuaför abiyi sarıldım öptüm.
Bugün bir rüya gördüm. Almanya'da ki evime gitmişim, ev arkadaşlarıma sürpriz. Kim'e dedim ki bak saçlarım gitti. Benim de ayağım ağrıyor dedi. :)

Pazartesi, Ekim 23, 2006

şeytan aldı götürdüüü

Hani insan çok aptal bir şey(cik)ini kaybeder, ama aslında ne kadar sevilesidir o
sonra kafayı ona takar
arar arar arar arar arar
bi türlü bulamaz...
iş en sonunda bir mendili dört köşesinden bağlamak suretiyle utana sıkıla kısık sesle "şeeytan aaaldı götürdüüü sataaamadan getirdiii" (tomatiiiis) şarkısını söylemeye kadar varır. ama o şeycik bir türlü çıkmaz yerinden. Şeytanı daha mı çok sevdi diye üzülürüm ben sonra. gül gibi kızdım oysaki. Sonra vazgeçerim. Herşey gibi o da unutulur. Üstünden aylaaaar geçer ve ben, çakmak ararken onu en çok giydiğim yağmurluğumun küçücük üst cebinde bulurum. Nasıl mutlu olurum... ve bütün bir gece boyunca her sigaramı yakmak için mutfağa gidip ocağı yakmak hiiiiç mi hiiiiç koymaz... ne güzel di mi :D
nası kodum ama şeytan amca...

ve bu aşağıya koyduğum resimlerin bununla hiçbir alakası yok...



Pazartesi, Ekim 16, 2006

bir yerde


_nerde?
_bak burda
_yok artık!
_...

Çarşamba, Ekim 11, 2006

http://themanwithoutcontent.com/




Wednesday, May 03, 2006





# posted by the man without content @ 8:05 PM





my feeling is that in his structured absence, the man without content begs his opposite -- content without form. but that's just a feeling; nothing i could use to build an argument.


# x by a laconic thought : 8:21 PM

Salı, Ekim 10, 2006

var benim de
çamaşır makinesinin ekranında
daireler halinde
bir o yanna bir bu yanna
kıvrılan tavşanım
pembe değil
mor da değil...
ve ben
burnumu çamaşır makinesinin kapağına dayayıp
hasetimden çatlayacağım

portakal

cursor mouse

Pazartesi, Ekim 09, 2006

Volare

Cuma, Ekim 06, 2006

Bence Tava!

Perşembe, Ekim 05, 2006

sümü

sümük kelimesindeki "k" harfini atmayı öneriyorum
böylece onu şirin bir şey gibi algılayabiliriz...
sümü
sümürmek
sümülü

evet kesinlikle...

Hastayım çorba getir! Sihirli sözcük: Lütfen



hani bıraksan yıllarca uyuyabilecek gibiyim...
burnum da tam tersine en hareketli günlerini yaşıyor...
yaşasın mukozalar diyor.
ben tasvip etmiyorum...

sevdim bu cassette generator'ı
buyrun bu da linki:

Casette Generator

Salı, Ekim 03, 2006

mr. dreamer


mor-pembe olmak istiyorum
koşarken renk değiştirip poposundan yıldızlar saçan bir de tavşanım olsa
kollarım da yanaklarımdan çıksa
duymak yerine kollarımı sağa sola aşağıya yukarıya savurmak da istesem

plastickid